Şehrin ışıkları yandı,birazdan ezan okunur,etraf uzun bir sessizliğe gömülür,ben çatı katımın minik balkonunda çayımı yumdumlarım.
Gökyüzündeki mavi,mor bulutlar ve içlerinden geçen minik turuncu ışıklar da kaybolur birazdan.Son bir iki güvercin daha gökyüzündeki son süzülüşlerini yaparken ben çayımı yudumlarım.
Maviliğin sonsuzluğu yeryüzünde beton binalarla buluşur,ama bulutlar hala morun en güzel tonu..
Söyle sayın okur? Dalıp gitmişken böylesi uzaklara,fırından iki pide alıpta gidemediğimiz neresi var?